<$BlogItemBody$>
Bardakoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, yarın akşam ilk teravih namazı kılınarak idrak edilecek Ramazan ayının dini ve sosyal hayatta ayrı bir öneminin bulunduğuna işaret etti. Bardakoğlu, bu ayın, oruç gibi türlü hikmetlerle dolu bir ibadetin yerine getirildiği, anlamak ve getirdiği evrensel mesajı içselleştirmek üzere Kuran-ı Kerim'in daha dikkatlice okunduğu, insani ve ahlaki erdemlerin daha fitgüçlü şekilde hayata yansıdığı, sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın, sevgi ve nimet paylaşımının arttığı müstesna bir zaman dilimi olduğunu kaydetti.
Bardakoğlu, “Başkanlığımız, baştan sona bir feyz, rahmet ve bereket mevsimi olan bu günleri vatandaşlarımızın en iyi şekilde değerlendirebilmesine yardımcı olmak amacıyla, gereken tedbirler almıştır” dedi.
Bugün Türkiye saatiyle 11.46'da Kavuşum (İctima), yarın da Türkiye saatiyle 05.20'de Ru'yet olacağını ifade eden Bardakoğlu, kavuşumu esas alan bazı İslam ülkelerindeki Müslümanların yarın, Hazreti Muhammed'in uygulamasını esas alıp Ru'yeti takip eden günü Kameri aybaşı kabul eden Türkiye gibi diğer İslam ülkelerindeki Müslümanların ise 24 Eylül Pazar günü oruç tutmaya başlayacaklarını anımsattı. Bardakoğlu, “Kameri ay başları ile ilgili olarak Başkanlığımızın bu uygulaması hakkında, vatandaşlarımızın hiçbir tereddütü olmamalıdır” dedi.
TEDBİRLER
Bardakoğlu, Ramazan dolayısıyla alınan tedbirleri ise şöyle sıraladı:
“- Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde açık bulunan 50 İlçe Müftülüğüne atama yapıldı, Ramazan ayı süresince müftüsü ve vaizi bulunmayan il ve ilçelerde istihdam edilmek üzere 170 personel görevlendirildi, camilerin görevlisiz bırakılmaması için imkanlar ölçüsünde gerekli tedbirler alındı.
- Yurt dışında yaşayan vatandaş ve soydaşlara din hizmeti sunmak, dini konularda aydınlatmak, va'z ve sohbet toplantıları düzenlemek ve konferanslar vermek üzere yurt dışında bulunan daimi görevlilere ilaveten 164 erkek, 28 bayan olmak üzere toplam 192 din görevlisi daha görevlendirildi.
- Vaaz ve hutbelerde; inancın sosyal, dindarlığın ibadet boyutu yanında, ahlak boyutu da öne çıkarılarak, ek konular; birlik ve beraberliği pekiştirici üslup kullanılarak, yanlış anlamalara sebep olabilecek ifade ve yorumlardan kaçınılarak, şahsiyet ve siyaset yapılmadan işlenecek. Ses cihazları lüzumundan fazla açılmayacak, bayanların da rahatlıkla ibadet edebilmeleri için camilerde özel imkanlar sağlanacak.
- Din İşleri Yüksek Kurulu uzmanları; Ramazan Ayı boyunca 295 76 59 - 295 76 60, 295 76 61 ve 295 76 62 numaralı telefonlarla kendilerine ulaştırılan soruları, tatil günleri de dahil olmak üzere 09.00-24.00 saatleri arasında cevaplayacak. Ayrıca, vatandaşların, internet aracılığıyla (dinisorular@diyanet.gov.tr) adresine e-mail ile gönderdikleri dini sorulara da cevap verilecek.
- Ulusal ve yerel televizyon kanalları için iftar ve sahur programları hazırlandı. Bu çerçevede, 40 civarında yerel televizyona dini sohbet programları ile paket iftar ve sahur programları ücretsiz olarak verildi.
- Ramazan ayı boyunca, yurt içi ve yurt dışında görevliler; hastane, hapishane, çocuk ıslahevi ve çocuk yuvası gibi yerleri ziyaret edecek ve ihtiyaç sahibi, öksüz, yetim, hasta, yaşlı ve fakir kimseleri tespit ederek, mali durumu müsait olan cemaatin, ihtiyacı olan insanlara yardımlarını sağlamak için gayret gösterecek.
- Başkanlık ve Türkiye Diyanet Vakfı tarafından her gün Kocatepe Camii avlusunda 2000 kişiye, Aydınlıkevler Körler Okulunda 200, Ortopedik Engelliler Okulunda 140 öğrenciye iftar yemeği verilecek. Ayrıca, il ve ilçe müftülükleri imkanlar ölçüsünde ihtiyaç sahipleri ile mahalli yöneticiler ve hayırseverleri iftar sofralarında buluşturacak.
- Başkanlık Din İşleri Yüksek Kurulu, 2006 yılı için Sadaka-ı Fıtr (fitre) miktarını, asgari ücret, geçim standardı, gıda fiyatları gibi kriterler ile bir kişinin bir günlük asgari gıda ihtiyacını göz önünde bulundurarak, 4.5 YTL olarak belirledi.”
“ÇOK İYİ DEĞERLENDİRELİM”
Bardakoğlu, Ramazan'ın, Allah'a olan kulluk şuurunun derinden hissedildiği, milli birlik ve beraberliğin pekiştiği bir ay olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
“Asırlardır din ile bağını koparmadan sürdüren ve onu manevi hayatının aydınlık bir ışığı kılan milletimiz, Ramazan ayının huzur ve esenlik veren derin etkisini nefislerinde, ailelerinde ve toplumlarında yaşamış ve yaşatmış, bu ayı sadece dini değil, sosyal ve kültürel hayatları bakımından da canlı bir dönem haline getirmişlerdir.
Maddi ve manevi sayısız güzelliklerin yaşandığı ve mükafatlarının sınırsız olarak verildiği bu manevi mevsimi, geçmişimizi muhasebe ederek, kendimizi kötülüklerden ve haramlardan uzak tutarak, hayra ve kalıcı mutluluğa yönelerek çok iyi değerlendirelim. Yapacağımız hayır ve ibadetlerle Allah'ın rızasını kazanmaya, iyi ve güzel davranışları artırarak, geçici ve kötü şeyleri de terk ederek onbir ayın geride bıraktığı manevi kirleri temizlemeye çalışalım. Oruçlarımızı her türlü haramdan, kötü söz ve davranışlardan bizleri koruyucu bir kalkan kılalım.
Ramazan ayının nefsimiz, ailemiz, milletimiz, ülkemiz ve bütün insanlık için hayırlar, huzur ve barış getirmesini, bizleri olgunlaştırmasını ve yüceltmesini Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum.”
